Oyun Terapisi

“Oyunlar birebir çocukların iç dünyasının yansımasıdır ve çocuklar her zaman duyduğumuzdan daha fazlasını anlatır…”– Byron Norton

Çocuklar üzüntü, korku, öfke gibi duygularını adlandıramadıklarından, yaşadıklarını kavrama yetenekleri henüz olanları algılayıp farkındalık yaratacak bir gelişime sahip olmadıklarından ve klasik terapi süresi olan 45 dakika hareketsiz oturmak zor olduğundan kendilerini yetişkinler gibi sözlerle değil, hareket ve davranışlarıyla ifade etmektedirler. 

Bu yüzden yetişkinlerle yapılan terapi şekli çocuklara uymaz. Çocuklar en doğal ve kendilerini en rahat ifade edebildikleri ortam oyunlarıdır. Oyunlar onların iç dünyasını ele vermektedir. Çocuklar kendini sözel ifade etmekte yetersiz olduklarından onların bilinçaltında nelerin yattığına dair ipucu almak zordur. Yaşadıkları travmaları çözümünde “oyun terapisi” çocuklara ulaşmamıza olanak sağlamaktadır. Oyun ve oyuncaklar aracılığı ile çocukların kendilerini ifade etmelerini, güçlenmelerini ve iyileşmelerini sağlayan yönteme oyun terapisi denir. Oyun terapisi çocuklarda uygulanan bir psikoterapi türüdür. Çocuğun oyuncakları kullanarak kendi hikayesini kelimelere dökerek anlatabilmesi ve duygularını ifade edebilmesi için bir terapi çeşididir. 

Oyun, terapi aracı olarak kullanıldığında çocuğun dünyasını tanıtmasına, tecrübesine anlam yüklemesine, yaşadıklarını ve duygularını ifade etme ortamı sunmaktadır. Çocuklar oyun esnasında davranışlarını etkileyen endişelerini, kızgınlıklarını, korkularını, üzüntülerini ve hayal kırıklıklarını yeniden canlandırırlar. Terapist ile çocuğun kurduğu ilişki ile çocuğun yaşadıkları stresli duygusal tecrübeyi yansıtan oyunu yarattıklarında çocuk güvenli bir ortamda duygularını dışa vurmayı, günlük yaşamda baş edemediği problemleri çözebilmeyi ve olumsuz davranışları değiştirmeyi öğrenir. 

Oyun terapisi özellikle travmatik yaşantılar ve bu yaşantıların neden olduğu sorunlar üzerinde oldukça etkili bir terapi yöntemidir. Yaşanılan travmalar çocukların travmayı yaşadığı gelişim döneminde takılmasına ve daha sonraki gelişim dönemine geçerken zorluk yaşamasına neden olabilir. Oyun, takıldığı gelişim aşamasında gerekli iyileşmeyi sağlayarak bir sonraki gelişim aşamasına daha sağlıklı geçmesine yardımcı olur. 

Yapılan araştırmalar çocukluk döneminde yaşanılan travmanın ileri dönemde baş edilmesi güç olan yeme bozuklukları, fobiler, bağımlılık, kalp damar hastalıkları, kanser, depresyon, beyin fonksiyonlarının zarar görmesi gibi pek çok sağlık, sosyal ve psikolojik sorunlara sebebiyet verdiğini göstermektedir. 

Deneyimsel Oyun terapisi odasında ki tüm oyuncakların birer anlamı vardır ve çocuklar için hayatlarından farklı bir duyguyu temsil eder. Çocukların oynadıkları oyuncaklar ve kurduğu oyunlar kendi hayatlarına dair izler yansıtmaktadır. Terapist oyun esnasında çocukların bastırılmış duygularını açığa vurdukça, yaşananların çocuk üzerinde nasıl bir duygu yarattığı ortaya çıkmaktadır. Terapist her seanstan sonra aileyi çocuğun içinde bulunduğu duygu durum hakkında bilgilendirir ve çocuğun bireysel ihtiyaçları doğrultusunda önerilerde bulunur. 

Oyun terapisi 2 yaştan itibaren 12 yaşa kadar uygulanmaktadır. Oyun terapisinin ne sıklıkta ve kaç seans süreceği, çocuğun problemine, terapiye uyumuna göre değişmektedir.


OYUN TERAPİSİ HANGİ SORUNLARA YARDIMCI OLUR? 

  • Kaygılar, Korkular ve diğer Anksiyete Sorunları 
  • Duygusal, fiziksel ya da cinsel istismara uğramış çocuklar 
  • Sevilen birinin ölümü yada hastalığı ile uğraşan çocuklar 
  • Çocukluk Depresyonu 
  • Bağlanma sorunları 
  • Travmatik bir olayın ardından yaşanan sorunlar (Travma Sonrası Stres Bozukluğu) 
  • Dikkat Eksikliği ve DEHB (Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu) 
  • Öğrenme Güçlüğü 
  • Çocuklarda Görülen Saldırganlık 
  • Kabızlık, kaka tutma, kaka kaçırma ( Enkopresiz) 
  • Dürtüsellik 
  • Okuma ve Konuşma Bozuklukları 
  • Özgüven Sorunları 
  • Sosyal Gelişim Sorunları, Utangaçlık ve İçe Kapanıklık 
  • Tıbbi bir nedene bağlı olmayan fiziksel semptomlar 
  • Boşanma Sonrası Adaptasyon Sorunları